Üsküdar Üniversitesi’nin araştırmasına göre yerel gazeteler kan ağlamakla bitmiyor, aynı zamanda eriyor. 45 ilde yaklaşık 467 olan yerel gazete sayısı günümüzde 118’e kadar düştü. Bunlar sadece kapanma değil, Basın İlan Kurumu öncülüğünde birleştirilmesinin de etkisi büyük. Burada ortaya çıkan sonuç, benim kanımca, yerelde çok sesliliğin ortadan kalktığıdır. Sonumuz hayrola… Lakin duyar gibiyim ki “İnternet çağındayız da işte internet haberciliği falan.” Evet, vazgeçilmez bir unsur ama şunu da göz ardı edemeyiz ki internete kısıtlamalar geldiğinde ne yapacağız? Biraz daha büyük fotoğrafa bakılıp düşünülmeli bence bu konu…
Sakarya’ya gelelim. Güzel şeyler olmuyor değil, lakin büyük resme bakınca güzel olanlar pek görülmüyor. Özellikle basında yaşananlar hiç de hoş değil. Herkes bir şeyleri ima ediyor ama kimse net bir cümle kurmuyor. Birileri rüşvet diyor, birileri “resmi destek” diyor ki meclis gündeminin yayınlanması gerçekten resmi ve kanunda olan bir harekettir, bundan kimsenin şüphesi olmasın. Asıl takip edilmesi gereken mevzu; gazeteci kimdir, gazetecilik nedir? Günümüz teknolojisinde cep telefonu olan herkes kendine gazeteci denmesini istiyor ki malum kurumlarımız da basın davetlerinde bir akreditasyon uygulamadığı için herkes kendini gazeteci zannediyor. Bu biraz düşünülmeli ve ona göre bir yol çizilmeli bence. Gazetecilik ve gazetelere bir nokta koyalım.
CANIM METRO
Falan oldu, filan oldu, çok eleştirdim, hatta fikir beyan ettim kıt aklımla. Nitekim fikirlerim doğrultusunda birçok gelişme oldu. Örneğin, şeker fabrikasından yol için yer alınıp yolun genişletilmesi gibi. Ben dedim diye değil, aklın yolu birdi çünkü. Ve güzel de oluyor. Yazlık kavşağı bitince ki umarım biter, daha da rahatlar diye düşünüyorum şehrin trafiği, vesselam.
SASKİ
Kuraklık, bilinçsiz su tüketimi falan filan… Kısaca su sıkıntısı oldu şehrimizde, olmaya da devam ediyor. Sayıştay raporlarında, suyun depodan çeşmeye gidinceye kadar yaklaşık yüzde 45’inin kaybolduğu ortaya çıktı. Buraya kadar normal de, peki aynı Sayıştay’ın raporuna göre 15 yıldır yöneticilerimiz bürokratlarına nasıl bir yaptırım uyguladı? Mesela toprağa döşenecek boruyu kuma döşeyen çok bilen bir genel müdür vardı yedi-sekiz yıl önce. Ona nasıl bir yaptırım uygulandı, yoksa ödül gibi atamalar mı yapıldı? Bir Müslüman cevap verirse sevinirim. Hani bir söz vardı ya; “Her şeyi devletten beklemeyin.” Şimdi ben de diyorum ki: Her şeyi vatandaşa yüklemeyin.
Bu arada tebrik ediyorum Yusuf Başkanı, popülist siyaset yapmayıp suya yaptığı zamdan dolayı. Çünkü maliyetinin yaklaşık üçte bir fiyatına veriyordu suyu vatandaşa, bu sürdürülebilir bir durum değildi. Zararın neresinden dönülürse kardır.
SİYASET
İYİ PARTİ
Sakarya İl Başkanı ve 6 ilçe başkanı istifa etti. Neden acaba? İşin ilginç yanı, il ve ilçe başkanlıklarından istifa etmeleri değil de partiden de istifa etmeleri biraz abes geldi bana. Herhalde bildikleri bir doğru vardır o isimlerin de diye düşünüyorum.
CHP
Malum, CHP ilçelerde delege seçimlerini yaptı ve kongreler başlıyor. Lakin ilginç bir kulis var: 33 il delegesi olan Karasu’daki delege seçimlerinin iptali için dilekçe verildiği kulisi dolaşıyor şehirde. Bu ayıp CHP’ye yeter bence. Mevcut il yönetimini desteklemeyeceğini düşündükleri için böyle bir iptalin olma olasılığı konuşuluyor kulislerde. Bu da çok acı CHP’ye gönül vermiş dostlar için…
Hoşça kalın.
KIRMIZI CANDIR.