Acıbadem Üniversitesi Suç ve Şiddetle Mücadele Merkezi ile İMDAT tarafından incelenen 864 çocuk istismarı vakası sonucunda, mağdurların yüzde 83,1’inin kız çocukları olduğu belirlendi.
Araştırmayı yöneten Prof. Dr. Oğuz Polat, "Toplumsal cinsiyet rolleri, sessizlik kültürü ve utanma duygusu kız çocuklarını görünmez hale getiriyor" diyerek toplumsal yapının rolüne dikkat çekti.
İSTİSMARLAR EN GÜVENLİKLİ OLMASI GEREKEN YERDE GERÇEKLEŞİYOR
Rapora göre, incelenen vakaların büyük çoğunluğu, yani yüzde 71’i cinsel istismar içerirken, yüzde 19,5’i fiziksel, yüzde 9,5’i ise her iki tür istismarı barındırıyor.
İstismarın gerçekleştiği mekanlar incelendiğinde ise en sık rastlanan yer, yüzde 37,8 ile çocuğun yaşadığı ev oldu. Evleri sırasıyla sokak (yüzde 17,5), okul (yüzde 9,5) ve iş yeri (yüzde 8,9) izledi.
Prof. Dr. Polat, "Ev, çocuğun güven duygusunun temellendiği yer olmalı. Oysa veriler, güvenli alanın ihlal edildiğini gösteriyor," ifadelerini kullandı.
İSTİSMARCILARIN BAŞINDA BABALAR GELİYOR
Araştırmanın en çarpıcı bulgularından biri de istismarın faillerine dair veriler oldu. Vakaların yüzde 27,1’inde istismarcı, babalar olarak kaydedildi. Babaları; yabancılar (yüzde 15,9), komşular (yüzde 9,5), üvey babalar (yüzde 8,6) ve akrabalar (yüzde 6,2) takip etti.
HER 6 VAKADAN BİRİ ÖLÜMLE SONUÇLANIYOR
Adli süreçlerin de değerlendirildiği araştırmada, 864 vakanın yüzde 77’sinde hukuki işlem başlatıldığı ve faillerin yüzde 46,5’inin tutuklandığı bildirildi. Ancak en ağır sonuç, şiddet mağdurlarının yüzde 16’sının yaşamını yitirmesi oldu.
Prof. Dr. Polat, bu oranın, "çocuğa yönelik şiddetin ölümcül bir toplum sorunu olduğunu açıkça gösterdiğini" belirterek, çocuğun korunmasında ilk sorumluluğun ailede olduğunu vurguladı.
DİJİTAL GÜVENLİK ÇAĞRISI
Prof. Dr. Polat, ailelerin çocuklarıyla açık ve empatik iletişim kurmasının hayati önem taşıdığını belirtti. Çocuklara beden sınırları, hayır deme hakkı ve iyi-kötü dokunuş ayrımının yaşlarına uygun şekilde anlatılması gerektiğinin altını çizdi.
Dijital ortamdaki risklere de değinen Polat, siber zorbalık ve online tacize karşı çocukların bilinçlendirilmesi, ebeveynlerin ise çocukların çevrimiçi hesaplarını denetlemesi ve onlarla dijital içerikleri birlikte keşfetmesi gerektiğini ifade etti.
Son olarak, çocuk istismarının önlenmesinde sadece ailelerin değil, eğitim kurumları, sağlık kuruluşları, sivil toplum örgütleri ve medyanın da aktif rol alması ve bütüncül politikaların hayata geçirilmesi gerektiği vurgulandı.