İstatistiklere göre Türkiye'de ve dünyada her üç kadından biri şiddete maruz kalıyor. Bu duruma dikkat çekmek ve şiddete karşı duyarlılığı artırmak için her yıl 25 Kasım günü tüm dünyada “Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü” olarak kutlanıyor.
Kadınlar, evde, iş yerinde ve kamusal alanda farklı türde şiddetle karşı karşıya kalmaya devam ediyor. Pek çok kadın yaşadığı baskı, kontrol ve tehdidin şiddet olduğunun farkına bile varmadan hayatını sürdürüyor.
TÜİK’in “2024 Türkiye’de Kadına Yönelik Şiddet Araştırması”na göre, kadınların yüzde 12,8’i yaşamının herhangi bir döneminde fiziksel şiddete maruz kaldı. Psikolojik şiddet oranı yüzde 28,2’ye, ekonomik şiddet oranı ise yüzde 18,3’e ulaştı.
BİR OKUL BİTİRMEYEN KADINLAR DAHA ÇOK ŞİDDET GÖRÜYOR
Evli kadınların yüzde 26,4’ü psikolojik, yüzde 19,9’u ekonomik, yüzde 11,6’sı fiziksel şiddet yaşadığını bildirdi. Ekonomik şiddetin en yoğun görüldüğü kesim ise yüzde 31,8 ile herhangi bir okul bitirmeyen kadınlar oldu. Yükseköğrenim görmüş kadınlarda bu oran yüzde 8,9’a kadar düştü.
KADININ EKONOMİK ÖZGÜRLÜĞÜ OLMALI
Sosyal Hizmet Uzmanı Gülnur Yılmaz ise eğitim ve ekonomik özgürlüğün şiddet döngüsünden çıkmada belirleyici rol oynadığını vurguladı.
“Kadın bilinç kazandıkça, sosyoekonomik gücü arttıkça hem kendini koruyabiliyor hem de gördüğü şiddeti hak etmediğini söyleyebiliyor.” diyen Yılmaz, mevcut tedbirlerin daha yaygın hâle getirilmesi gerektiğini ifade etti.
Sosyal Hizmetler Uzmanı Gülnur Yılmaz da eğitim düzeyi yükseldikçe şiddet oranının düştüğünü dile getirdi.
“Hepinizin bilgisi dahilinde olan KADES ya da işte faili ve mağduru takip eden sistemlerin çok daha yaygın olması mesela şiddeti biraz daha azaltır. Tabii ki şöyle suçun karşılığı olan ceza sistemin de belki mevzuat olarak da yerinden düzenlenmesi daha caydırıcı olması mesela kadına yönelik şiddeti azaltır.”