Olmuyor efendiler olmuyor

19 Nisan’dan beri Türkiye gündeminde İmamoğlu olaylarından başka bir şey yok. Peki neden yok? Hiç sorguladık mı? O günden bugüne ekonomi ne hale geldi baktık mı?

Bence hayır.

Arada 6.2 büyüklüğünde bir deprem oldu. "Tedbir ne durumda?" dedik mi? Hayır. İki gün konuştuk sonra unuttuk. Eee biz nereye gidiyoruz?

Şimdi bir bakalım.


İmamoğlu meselesi diplomasıyla başladı. Yorum yapmayacağım çünkü “herbokolog” değilim bilmem. Ancak benzer bir davada Kayseri mahkemeleri “Kazanılan hak geri alınmaz” diye karar verdi. Bu, İmamoğlu’na emsal teşkil eder mi? Adalet varsa eder.

Bazı gazetelerde lüks araç hikayesi çıktı; cumhur ittifakı milletvekiline ait olduğu ortaya çıktı patladı gitti.

Özel kalem müdürü alındı, bırakıldı, vesaire vesaire…


Bir de ilginç olan şu: İncelenen ve suç isnat edilen iş adamlarıyla ilgili ilişkiler anlatıldı. Birçoğu yalanlandı ya da beraat etti.

Buraya kadar herkesin bildiği şeyler.

Şimdi bir de şu pencereden bakalım:


Hani bu “şaibeli” iş adamları var ya bunlar AKP’li belediyelerle de iş yapıyor yapmış. Orada şaibe yok mu?


Burnumuzun dibindeki belediyelerde tutuklu iş adamlarının şirketleri takır takır işlerine devam ederken İmamoğlu’yla iş yapınca tukaka mı oluyor?

AH, rahmetli Erbakan Hoca! Hadi oradan, hadi oradan…

Kendimize çekidüzen vermeliyiz arkadaşlar.


Beytülmal, yetim hakkı, Allah korkusu sadece sözde değil; yürekte olmalı.

Hoşça kalın.

KIRMIZI CANDIR.