Sanayi 4.0 devrimi, üretim süreçlerini dijitalleştirerek hız kazandırırken, bunun bedelini işçiler ödüyor. Son verilere göre, sanayi sektöründeki daralma işten çıkarmaları tetikledi ve Türkiye’de sanayi kaynaklı işsizlik oranı 2024 yılı son çeyreğinde 585 bine ulaştı.
Üretimdeki yavaşlama ve otomasyonun artan etkisi, başta KOBİ’ler olmak üzere, büyük fabrikalar dahil pek çok işletmenin iş gücünü azaltmasına neden oldu. Sanayi sektöründe yaşanan bu küçülme, istihdam kaybını derinleştiriyor ve işsizlik oranları hızla artıyor. Resmi verilere göre, her 5 resmi işsizden biri en son sanayi sektöründe çalışıyordu.
Sanayi 4.0'ın hızla benimsenmesiyle birlikte, fabrikalar robot teknolojileri ve yapay zeka sistemlerini üretim hatlarına entegre ederken, insan gücüne olan ihtiyaç ciddi şekilde azaldı. Özellikle geleneksel üretim yöntemlerinde çalışan işçiler, otomasyon sistemlerinin devreye girmesiyle işsiz kaldı.
2024 yılının son çeyreğine ait verilere göre, sanayi sektöründen gelen işsizlik 47 bin kişi artarak 585 bin kişiye yükseldi. Bu kişilerin büyük bir bölümü, ya işten çıkarılma ya da iş yerinin iflas etmesi nedeniyle işsiz kaldı. Bu durum, sanayideki daralmanın derinleşmesine ve iş gücü kaybının giderek arttığına işaret ediyor.
Sektördeki bu dönüşüm, sadece büyük fabrikaları değil, KOBİ’leri de zor durumda bırakıyor. Küçük işletmelerin dijital dönüşüm sürecine adapte olma çabaları, mevcut iş gücünü koruma adına yeterli olmuyor. Sonuç olarak, işsiz sayısındaki artış yalnızca çalışanları değil, aynı zamanda ülkenin ekonomik yapısını da olumsuz etkiliyor.
Uzmanlar, Sanayi 4.0’a paralel olarak iş gücünün bu dijital dönüşüme uyum sağlaması için eğitim ve yeniden beceri kazandırma programlarının önemine dikkat çekiyor. Ancak iş gücünü yeniden şekillendirme sürecinde sosyal ve ekonomik etkilerin göz önünde bulundurulması gerektiği vurgulanıyor.
Bu süreç, sanayi sektöründe yaşanan büyük dönüşümün sadece teknoloji değil, aynı zamanda insan odaklı bir yönetimle başarılı olabileceğini gösteriyor.