31. Meslek Komitesi (Bilişim ve Telekomünikasyon) Meclis Üyesi Necmettin KIRIK, “Komite olarak sektörel fuarlara iştirak etmeye devam ediyoruz. Veri güvenliği ve KVKK ciddi anlamında sıkıntılar yaşanıyor ve buna yönelik yeni yasalar gelecek. Sektör olarak elimizden geldiği kadar diğer sektör temsilcilerine destek olmaya çalışıyoruz. Diğer sektör temsilcilerimize mutlaka bu konuda bilgili olan sektörümüzden yardım almalılar.
Yakın zamanda işletmelerde istihdam edilecek veri güvenliği personeli konusu vardı ve barolar veri güvenliği personelinin avukat olması görüşündeydi, bu konuda gündem oluşmuştu, konuyla ilgili KVKK başkanımızı da ziyaret etmiştik. Bu karar şu anlık durdu ve umuyoruz ki yeterlilik alan herkesin veri koruma personeli olabilecekler.
SGK primlerini erken ödeyenlerin belirli indirim alması avantajının azalacağı veya kalkacağı konuşuluyor. Üreticilere olacak ticaretçilere olmayacak gibi çeşitli başka söylentiler de var. Kalkması veya azalması büyük problem olur ve de böyle bir durum olursa bizler de yazılım üreten bir sanayiciyiz. Biz de üretici kapsamına alınmalıyız.” dedi.
34. Meslek Komitesi (Müteahhitlik Faaliyetleri) Mensubu Meclis Başkan Yardımcısı Murat EKŞİ, “ Sektörümüz birçok iş koluna katkı sağlayan ve 300’den fazla sektörle birebir çalışan bir sektördür. 1.5 yıl önce enflasyon muhasebesinin bir ana önce hayata geçmesi gerektiğini belirttik ve üzerine düştük. Müteahhitler işlere başlamadan önce ön muhasebe yapar anlaşmalar sağlar. Şimdi de ciddi vergi yükleri var. Vergi daireleri internet ilan sitelerine giriyor ve fiyat analizini yapıyor ve müteahhit üyelerimize bu rakamlardan yaptırım uyguluyor.
Elimizdeki satılmamış konutlara enflasyon muhasebesi nedeniyle stok vergisi eklendi bizler de bunları ödedik. Ancak maliyeti önceden belirlenmiş fakat sonradan işin sürdürülebilir olması adına fiyatlandırmaya bakarak ceza yazılması ve vergisi doğru değildir. Sektörümüz önceden maliyetini belirliyor ancak bir daha aynı inşaatı yapması için mevcut maliyet üzerinden konutu satması gerekiyor. 1 yıl önce yapılan anlaşmanın bir yıl sonra fiyatının aynı olmadığını herkes biliyor. Bu şekilde 300’den fazla sektörü besleyen sektörü sıkıştırmak, işten soğutmak doğru değildir.” diye konuştu.
9. Meslek Komitesi (Dayanıklı Tüketim Malları Ticareti) Meclis Üyesi, Yakup YILMAZ “Esnaf, toplumun temel taşlarından biridir. Ancak günümüzde yerel esnaf, yüksek giderleri, ağır vergi yükü, zincir market ve online satış baskısı nedeniyle ayakta kalmakta zorlanmaktadır. Türkiye'de esnafların yaşadığı zorluklar sebebiyle 2025 Ocak-Eylül döneminde toplam 83 bin esnaf kardeşimizin işyeri kapanmıştır ve bundan da işsizler ordusuna yaklaşık 250.000 kişinin daha katıldığı anlamı çıkar.
Esnafımız yüksek enerji ve doğalgaz gideri, kira-vergi yükü ve stopaj, bankacılık uygulamaları-komisyonlar-taksit sınırı ve finansmana erişim, e-ticaret üzerinden sözde İndirimler, Zincir Marketler ve perakende kanunun çıkmaması gibi birçok problem esnafımızın ortalama ömrünü 3 yıla kadar düşürmüştür.
Türkiye'de 2 milyon 500 bin esnaf vardır; bu da Türkiye nüfusunun yaklaşık %3'ünü oluşturmaktadır. Bu esnaf dükkânları yaklaşık 10 milyon kişiye istihdam sağlıyor. Zincir marketler ise 500 bini geçmiyor. Küçük işletmeler kapanma tehlikesi yaşıyor, işsizlik oranı artırıyor, mahalle kültürü kayboluyor, tüketici, tekelleşmiş zincir marketlere mahkûm bırakılıyor.
Esnafımıza gereken destek verilmeli perakende yasası acil çıkmalıdır. Fiyat istikrarının sağlanmasının tek yolu bu yasadır.” dedi.
28. Meslek Komitesi (Danışmanlık ve Emlak Müşavirliği) Meclis Üyesi Ahmet KARAPEKMEZ, “Bizler komite olarak bir beyan barışı yapılması, enflasyon sebebiyle değerinin ciddi artışta olduğu ya da değerinden aza satıldığı gibi konular üzerine kamuoyu oluşturup kararlar alarak bakanlığa gönderilmesini sağladık. Üzerine gittik, beklemekten başka çare yok şu anlık.” dedi.
Meslek Komitesi (Eğitim ve Öğretim Faaliyetleri) Meclis Üyesi Kenan TAÇYILDIZ, “Ekonomik kalkınma örgütü 9 Eylül’de bir rapor yayınladı. Önde gelen bazı maddeler var. Ülkemizde lise ve üniversite mezunları oranı artmış. 8 milyon gençten 2 milyon 770 bin 144’ü ne eğitimde ne de üretimde bulunuyor. Bu çocuklarımız nerede? Büyük bir kayıp topluluk var elimizde. Gençlik olarak çok zenginiz ancak üretimde katılmakta fakiriz. 2013-2023 tarihleri arasında 3-5 yaşındakilerin eğitime katılma oranı en çok artan ülkelerden biriyiz. Bu rapor eğitimde hem ilerleme hem de çözüm bekleyen sorunları gösteriyor. Türkiye’nin eğitimde ilerlemede yakaladığı ivmeyi sürdürmesi ve nitelikli eğitim için kurumlarla daha çok iş birliğini önemsiyor. Bu konuda üzerimize ciddi bir iş düşüyor.” dedi.