İstanbul'da dehşet verici bir olay yaşandı. Bir şehir hastanesinin çocuk yoğun bakım ünitesinde tedavi gören dokuz yaşındaki engelli bir çocukta cinsel istismar emarelerine rastlanması üzerine büyük bir soruşturma başlatıldı. Hastaneye giriş çıkışları belirlenen yaklaşık 20 kişi ve çocuğun aile üyeleri mercek altına alındı.
İstanbul Başakşehir'deki Çam ve Sakura Hastanesi yönetimi, 6 Nisan'dan itibaren Sağlık Bakanlığı, savcılık ve emniyetin dahil olduğu derin bir istismar kriziyle sarsılıyor. Bu üzücü olayın mağduru ise dokuz yaşında, hem bedensel hem de zihinsel engelleri bulunan bir çocuk.
Edinilen bilgilere göre, ağır engelli olan çocuk, 19 Mart'ta zatürre teşhisi konulmasıyla hastanenin çocuk cerrahisi servisine yatırıldı. Doktor raporları, çocuğun 11 gün boyunca tedaviye yanıt vermediğini ve 30 Mart'ta solunum cihazına bağlanarak yoğun bakıma alındığını gösteriyor.
Ancak 7 Nisan'da yapılan bir muayene sırasında, çocuğun genital bölgesinde kanama tespit edildi. Bu durum derhal yoğun bakım sorumlusuna bildirildi ve ardından bir kadın doğum uzmanı konsültasyonu istendi.
Kadın doğum uzmanının yaptığı incelemede cinsel istismar bulgularına rastlandı. Hazırlanan ve "ivedi" olarak nitelendirilen raporda, savcılıktan izin alınarak adli tıp uzmanının değerlendirmesi talep edildi ve örnek alınması gerektiği belirtildi.
Bu vahim bulgular, hastane içinde hızla yayıldı. SÖZCÜ'nün edindiği raporlara göre, istismar emareleri dışında çocuğun vücudunda herhangi bir darp veya yaralanma izine rastlanmadı.
Doktorlar, istismarın iki olası senaryo üzerinden gerçekleşmiş olabileceği ihtimalini değerlendiriyor: ya çocuk hastaneye yatırılmadan önce istismara uğramıştı ya da bu korkunç olay hastanede yaşanmıştı.
Savcılık derhal harekete geçerek hastane kameralarını incelemeye aldı. Yoğun bakıma giriş çıkışları tespit edilen, aralarında temizlik görevlileri, sağlık personeli ve doktorların da bulunduğu 26 kişi hakkında hem adli hem de idari soruşturma başlatıldı.
Engeli nedeniyle yaşadıklarını anlatamayan masum çocuk ise solunum cihazına bağlı bir şekilde, olan bitenden habersiz bir şekilde yaşam mücadelesi veriyordu.
Çam ve Sakura Hastanesi'nin üst düzey yöneticileri SÖZCÜ'ye yaptıkları açıklamada, olayın tüm detaylarıyla Sağlık Bakanlığı'na bildirildiğini ifade ederek, "Yüksek ihtimalle hastanemizde yaşanan bir istismar olayı. Ancak kesin sonuç adli tıp raporunun ardından ortaya çıkacak" şeklinde konuştu.
Yetkililer ayrıca, "Kimsenin şüphesi olmasın. Bunlar göz ardı edilecek konular değil, büyük bir hassasiyetle anında müdahale ettiğimiz bir konu" diyerek sürecin titizlikle takip edildiğini vurguladı.
Yine üst düzey yetkililer, kesin istismar raporunun ardından daha net açıklamalarda bulunabileceklerini belirtirken, "Olayın kesin olmamakla birlikte yoğun bakımda yaşanmış olduğunu düşünüyoruz" dedi.
Sağlık Bakanlığı cephesinden yapılan açıklamalar ise dikkat çekiciydi. Bakanlık yetkilileri, soruşturma süreciyle ilgili farklı tarihlerde çelişkili ifadeler kullandı.
Bakanlık kaynaklarının "Yoğun bakımda çocuk istismarı soruşturması" hakkındaki ilk açıklamalarında, "Çocuğun annesi üvey, babasının ikinci evliliği. Dağınık bir aile, istismar hastane dışında olmuş olabilir" denildi. Daha sonra yapılan açıklamalarda ise "Sonda takılırken genital bölge zarar görmüş olabilir" ve "Çocukta 'bası' -halk arasında yatak yarası olarak bilinir- var. Aileden soruşturma için gelmelerini istediğimizde 8 gün sonra geldiler. Soğukkanlı davrandılar, ilgisizdiler" gibi ifadeler yer aldı.
SÖZCÜ'nün, bakanlığın bu çelişkili ve sorumluluktan kaçınır nitelikteki açıklamalarına dikkat çekerek soruşturmanın niteliği hakkında kapsamlı bir açıklama talebine rağmen, 24 Nisan'dan bu yana herhangi bir yanıt verilmedi.
Çam ve Sakura Hastanesi'nin hekim istem görüntülerinde, yoğun bakımda yatan 9 yaşındaki çocuktaki istismar şüphesinin saat 13.52'de tespit edildiği görülüyor. Kadın doğum uzmanından hastayı görmesi ve muayene etmesi istendiği halde, uzmanlara göre çocuk istismarı gibi vakaların "Acil" koduyla talep edilmesi gerekirken bu kodun kullanılmaması dikkat çekti. Kadın doğum uzmanı ise muayene talebini ilk bulgudan tam 8 buçuk saat sonra kabul etti.