Aslı Ilgın Kopuz ile tanışmama vesile olan, okurken içime kurt düşüren, zaman zaman canımı acıtan, acı gülümsemelere sebep olan eseri “Zaman Zaman Güneşli”.
Birçok kez elime alıp çantamda benimle birlikte gezen ama bir türlü okumaya başlayamadığım, kapak tasarımının içimi açtığı kitap. Bazı kitapları okurken, ya da okuma sürecinde, bazen ise bittiğinde “Gerçekten de bazı kitapların zamanı olduğunu” düşünüyorum. Kendi zamansızlığı dışında, insanların hayatlarında zamanları olduğunu… “Zaman Zaman Güneşli” sadece ismiyle bile eminim birçok kişinin kalbine dokunup, uzaklara daldırmıştır. Ben onlardan biriyim.
Bir çırpıda bitirdim, elimden bırakmak istemedim. Bıraktığımda ise bir an önce elime almak için can attım. Bir süredir yarım kalan kitapların arasında ilaç gibi geldi. Gerçekten de ilaç gibi: yara sarıp fark ettirici ama tadı kötü, gözünü açıyor ama can acıtıcı. İnsanın bu alemden koparak bir kitap karakterinde kendinden bir şeyler bulması çok acayip geliyor bana. Daha acayip olan ise herkesin kendinden bir şeyler bulması. Hepimiz mi bu feleğin sillesini yiyoruz?
Okurken içimde tarif edilemeyen bir burukluk vardı. Kitap bittiği zaman ise bu burukluk yerini ağlama hissine bıraktı. Sanki kalbimi bir avucun içinde sıkıyorlar. Onu bilirsiniz, birçoğunuz bilir bu hissi. Herkesin başından geçmiştir.
İnsan zaten kendinden bir şeyler bulduğu kişilerle bir arada olmayı, mekanlarda bulunmayı tercih eder. Ben “Zaman Zaman Güneşli”yi okurken hep kendimden bir şeyler buldum. Bazen isteklerinde, bazen hayallerinde, bazen ise yaşadıklarında...
Bir de bilirsiniz, bir şeyler kötü gitmeye başladığı zaman pek çok şey de onlarla birlikte kötü gider. Ta ki bu döngüyü kıracak iyi bir şey olana dek.
Bir yolculuğa çıkıyoruz bu kitapla. Kırılmış ama kendi kırgınlığını kendine bile itiraf edemeyen bir kadının yolculuğu bu. Görmezden gelirse “yaşanmadığını” sanacağı bir yolculuk… Bu yolculuk bazı travmaları tetikliyor. Zaten kitabın arkasında, “İçeride yeni zamanların yalnızlığı üzerine çok da duymak istemediğimiz gerçekler var,” diyor. Kısaca en başta rahatsız edeceğini, kalbine dokunacağını belirtiyor bize Kopuz.
Herkesin kendinden bir şeyler bulacağı bir kitap olduğunu düşünüyorum.
İnsan, kötüyü yaşamadan iyinin kıymetini tam olarak anlayamıyor bence.
Canınızı acıtacağını bildiğiniz bir yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?