Dünyayı alarma geçiren mutasyona uğramış H3N2 grip virüsü Türkiye'de de etkisini göstermeye başladı.
En az 7 mutasyon geçirdiği doğrulanan yeni virüs, influenzanın tiplerinden bir tanesi.
H3N2’nin en yaygın belirtileri arasında ateş, öksürük, burun akıntısı, boğaz ağrısı, halsizlik ve kas ağrıları yer alır. Semptomlar genel grip tablosuna benzese de bazı kişilerde daha belirgin olabilir. Özellikle kronik hastalığı bulunanlar, bağışıklık sistemi zayıf olanlar ve ileri yaştaki bireylerin bu virüse karşı daha hassas olduğu düşünülmektedir.
Risk grupları arasında:
-18–65 yaş arası kronik hastalığı olanlar, (kalp damar hastalıkları, KOAH, diyabet, astım, böbrek yetmezliği vb.)
-65 yaş üstü bireyler,
-Hamileler,
-Sağlık çalışanları,
-Yaşlı bakım evi çalışanları bulunuyor.
H3N2 virüsü, İnfluenza A grubuna ait bir alt tip olup insandan insana çoğunlukla solunum yoluyla bulaşır. Enfekte bir kişinin öksürmesi, hapşırması ya da konuşması sırasında etrafa saçılan küçük damlacıklar virüsün yayılmasına neden olur. Bunun yanında, hastalarla yakın temas kurulması veya virüs bulaşmış yüzeylere dokunulması da enfeksiyon riskini artırabilir.
H3N2 virüsünde tedavi, çoğunlukla ortaya çıkan belirtileri hafifletmeye yöneliktir. Hastalığın etkilerini azaltmak için istirahat etmek, yeterli sıvı almak ve doktorun gerekli görmesi halinde antiviral ilaçlar kullanmak önemlidir. Bazı durumlarda, ikincil enfeksiyon riski nedeniyle antibiyotik tedavisi de uygulanabilir.
H3N2 için yaygın tedavi yöntemleri şunlardır:
Yeterli dinlenme
Gün içinde bol miktarda sıvı tüketim
Hekim önerisiyle antiviral ilaçlar
Gerektiğinde antibiyotik kullanımı
