Sakarya'nın Hendek ilçesinde 3 Temmuz 2020 tarihinde Büyük Coşkunlar Havai Fişek Fabrikası'nda meydana gelen ve 7 işçinin yaşamını yitirdiği, 127 kişinin de yaralandığı patlamanın üzerinden beş yıl geçti. Facianın yıl dönümünde, adalet arayışı devam ederken, dava süreci ve mağdur ailelerin beklentileri gündemde kalmaya devam ediyor.
Yeniden yargılanma süreci
Davada önemli bir gelişme yaşanmış ve Yargıtay 12. Ceza Dairesi, fabrika sahibi Yaşar Coşkun hakkında "bilinçli taksirle öldürme" suçundan verilen mahkumiyet kararını bozarak, "olası kastla öldürme" suçundan yargılanması gerektiğine hükmetti. Yüksek Mahkeme ayrıca, diğer sanıklar için verilen cezaların yetersiz olduğu gerekçesiyle bozma kararı verdi. Yeniden görülmeye başlanan dava, Sakarya 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam ediyor. Bir sonraki duruşma, 14 Temmuz'da yapılacak.
"Biz hala adalet peşinde koşuyoruz"
Patlamada hayatını kaybeden işçilerden Halis Yılmaz'ın babası Muammer Yılmaz, ANKA Haber Ajansı'na yaptığı açıklamada geçen beş yılı değerlendirerek adalet çağrısını yineledi. Fabrikada kaçak barut imalatı yapıldığına dikkat çeken Yılmaz, yaşananları "katliam" olarak nitelendirdi ve "Biz hala acımızı, yasımızı yaşayamamışken adalet peşinde koşuyoruz" dedi.
Yılmaz, 3 Temmuz'da saat 16.00'da patlamanın yaşandığı fabrika alanında bir anma programı düzenleneceğini ve 14 Temmuz'daki duruşmaya tüm siyasi parti temsilcilerini, sendikaları, sivil toplum kuruluşlarını ve baroları katılmaya davet etti. Hak-İş, Türk-İş, DİSK Genel Başkanları ile Türkiye Barolar Birliği Başkanı ve siyasi parti liderlerine seslenerek, "İşçilerin safında, yanında olun" çağrısında bulundu.
Sanıkların durumu ve "Olası kast" tartışması
Yargıtay'ın, sanıklardan Ali Rıza Ergen Coşkun hakkındaki cezayı onaylamasına rağmen bu sanığın 25 Ocak 2025'ten bu yana firari olduğunu belirten Yılmaz, "Türkiye Cumhuriyeti Devleti bu şahsı yakalayamıyor, ne hikmetse" diyerek tepki gösterdi.
Muammer Yılmaz, Yargıtay'ın Yaşar Coşkun hakkında "olası kastla öldürme" yönünde görüş bildirmesine rağmen, mahkemenin bu görüşe direnmeye çalıştığını ileri sürdü. 301 madencinin hayatını kaybettiği Soma davasında da olası kast kararının Yargıtay'da son anda değiştirildiğini hatırlatan Yılmaz, aynı senaryonun burada da oynanmak istendiğini iddia etti. Yılmaz, "Biz bu olası kastı çaldırmayacağız. Eğer olası kasttan ceza veremiyorsanız, hukuk teriminden 'olası kast'ı kaldırın ki bizim de bir beklentimiz kalmasın" şeklinde konuştu.
Fabrikanın güvenlik amiri ve denetim ekiplerinin sorumluluğuna da dikkat çeken Yılmaz, "Emekli polis memuru olan güvenlik amiri ile birlikte tüm denetim ekibi de yargılanmalı" talebinde bulundu.