Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Jeofizik Mühendisliği Bölümü ile Afet Yönetim Uygulama ve Araştırma Merkezi uzmanları, Marmara Denizi altında artan gerilmenin kritik seviyeye ulaştığını vurgulayarak, Ana Marmara Fayı’nın doğu kesiminin 1766'dan beri kırılmadığını ve Sakarya dahil bölge illeri için ciddi tehlike oluşturduğunu açıkladı.

SİLİVRİ'DE Kİ DEPREMLE BAĞLANTILI OLABİLİR

Üniversite uzmanları, 2 Ekim’de Marmara Ereğlisi açıklarında meydana gelen 5.0 büyüklüğündeki depremle ilgili hazırladıkları değerlendirme raporunda, depremin Kuzey Anadolu Fay Zonu’nun (KAFZ) kuzey kolu üzerinde, Ana Marmara Fayı yakınında gerçekleştiğini belirtti.

Jeofizik Mühendisliği Bölümü’nden Prof. Dr. Murat Utkucu ve Dr. Fatih Uzunca, yaptıkları analizlerde depremin 2025 Silivri Açıkları’ndaki 6.2 büyüklüğündeki depremle bağlantılı olabileceğini ve tetiklenmiş bir artçı deprem niteliği taşıdığını ifade etti.

Karasu'da can pazarı yürekleri ağza getirdi!
Karasu'da can pazarı yürekleri ağza getirdi!
İçeriği Görüntüle

"ANA FAY 1766'DAN BERİ KIRILMADI"

Uzmanlar, Ana Marmara Fayı’nın doğu kesiminin 1766 İstanbul depreminden bu yana kırılmadığını, bu nedenle bölgede deprem tehlikesinin kritik düzeyde yüksek olduğunu vurguladı. 2019 ve 2025 yıllarında Silivri açıklarında meydana gelen depremler sonrasında Marmara Denizi altındaki gerilmenin arttığı, bunun da olası büyük bir depremin habercisi olabileceği belirtildi.

SAKARYA'DA RİSK ALTINDA

Raporda, 2 Ekim’deki depremin Sakarya’da da hissedildiği ifade edilirken, sarsıntının şiddetinde zemin koşullarının etkili olduğu vurgulandı. Doğu Marmara Denizi altındaki olası büyük depremin Sakarya için ciddi risk oluşturduğu, bu nedenle afet öncesi eğitim ve farkındalık çalışmalarının artırılması gerektiği kaydedildi.

Uzmanlar ayrıca, 1912 Mürefte–Şarköy depreminde Adapazarı’nda yaşanan yıkımlar hatırlatıldı.

Sakarya Üniversitesi’nin depreme ilişkin ayrıntılı bilimsel raporuna, SAÜ Jeofizik Mühendisliği Bölümü’nün web sitesinden ulaşılabiliyor.