Bursa'nın içme suyu kaynakları, şiddetli kuraklığın etkisiyle kritik seviyeye geriledi. Yıldırım, Nilüfer, Osmangazi, Gürsu, Kestel ve Mudanya'nın bir bölümüne su sağlayan 60 milyon metreküp kapasiteli Nilüfer Barajı ve 125 milyon metreküp kapasiteli Doğancı Barajı tamamen kurudu.
DOLULUK ORANI YÜZDE 0
Barajlardaki su seviyelerindeki düşüş hız kesmeden devam etti. 28 Eylül'de %2,33 olan doluluk oranı;
-
12 Ekim'de %0,49'a,
-
15 Ekim'de %0,15'e düştü. Son ölçümlerde ise oran %0 olarak belirlendi.
KRİTİK SEVİYEDE ALTERNATİF TEDBİRLER
Kent merkezindeki ilçelerin günlük 400-500 bin metreküp civarındaki su ihtiyacının bir kısmı, Yalova'dan Çınarcık Barajı'ndan sağlanan günlük 100 bin metreküp su takviyesi, kuyular ve doğal pınar kaynakları ile karşılanmaya çalışılıyor.
12 SAATLİK SU KESİNTİSİ PLANLARI
Barajlardaki su seviyesinin sıfıra yaklaşması üzerine Bursa Su ve Kanalizasyon İdaresi (BUSKİ), su tasarrufu sağlamak amacıyla harekete geçti. 1 Ekim'den itibaren Osmangazi, Yıldırım, Nilüfer, Mudanya, Gürsu ve Kestel ilçelerinde 12 saat süreli planlı su kesintileri uygulamasına başlandı.
TARIM BÜYÜK TEHLİKEDE
Doğayı ve Çevreyi Koruma Derneği (DOĞADER) Başkanı Murat Demir, kuraklığın yalnızca içme suyu değil, tarım üzerindeki yıkıcı etkilerine de dikkat çekti. Demir, "Bursa'da su, Türkiye'nin sebze ve meyve ihtiyacını karşılaması açısından da hayati öneme sahip. Göllerin ve barajların kuruması ciddi bir tehlike oluşturuyor. Bu durum devam ederse sofralarımızda domates, patlıcan, şeftali gibi ürünleri göremeyebiliriz," uyarısında bulundu.
VAHŞİ SULAMAYI BIRAKIN ÇAĞRISI
Tarımda kullanılan geleneksel ve verimsiz sulama yöntemlerinin kuraklığı derinleştirdiğini belirten Demir, çiftçilere yönelik acil bir çağrı yaptı: "Bursa'da hâlâ 'salma sulama' dediğimiz verimsiz yöntemler kullanılıyor. Bunun yerine damla ve yağmurlama sulama sistemlerine geçilmeli. Devletin ve yerel yönetimlerin çiftçiye bu konuda destek ve teşvik sağlaması şarttır."
