Lise yıllarımda, Türk Edebiyat dergisinden okuduğum bir yazıda şu söz geçiyordu: “Balıklar gibi deryada yüzeriz ama deryadan haberimiz yoktur.” İşte bu sözün etrafında yıllarca döndüm durdum.

Şimdi elinize bir dergi, bir kitap alın ve açın ve de kendinizi bu derginin ya da kitabın içinde bulacaksınız. Bu deryanın içine doğru yürüyün, beş dakikalık bir tefekkür, belki yaralarınızı saracak, daha önce görmediğiniz kapıları açacak. Hayat dikkatli gözlerin ve kalplerin keşfedilmesini bekleyen nice hazinelerle doludur.

Bir şiir kitabı alın elinize içinde yürüyün, kendinizi dağlarda, kırlarda, ormanlarda hissederek okuyun ve hayallere dalın. Göreceksiniz ne kapılar açılacak size ve ne huzur bulacaksınız, ruhunuz dinlenecek. O şiirler size bir terapi olacak, unutmayın anahtar elinizde, bir kitap size ne kapılar açacak.

Kendinizi bu dünyanın içinde ve de kısır politik kaos içinde veya geçim dertleriyle kendinizi perişan etmenin mantığı yok. Sadece kendinize zülüm ederseniz. Şu telefon, bu yatak takımı, şurada tatil gibi batının bize sunduğu obur bir hayatın kölesi olursunuz. Bu moddan çıkın huzur bulun.

Kalın sağlıcakla.